CHP’li Günaydın: Ekrem İmamoğlu’na karşı, adliye koridorlarından siyaseti dizayn etme çabanızı biliyoruz

“`html

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğu dönemdeki bir ihaleye dair yargılandığı dava, mütalaanın açıklanmaması sebebiyle CHP üyeleri tarafından eleştirildi. Büyükçekmece Adliyesi önünde basın toplantısı düzenleyen CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “Bir mahkeme savcısı mütalaa sunmuyor, bu sebeple hakim, yine savcının mütalaa hazırlaması için dördüncü kez ek süre veriyor. Bu gibi durumlar adli süreçlerin normal işleyişi değildir. Ekrem İmamoğlu’nun yargılanmasının siyasi bir cihaza dönüştüğünü biliyoruz. Bu ülkeyi hukuksuzluğa teslim etmeyeceğiz ve siyasi manevralara izin vermeyeceğiz.” şeklinde konuştu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun geçmişteki Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemindeki bir ihale ile ilgili duruşma, Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam etti. Önceki celselerde savcı rapor alarak duruşmaya katılmamıştı ve bu duruşmada da mütalaasını açıklamadı. Duruşma 11 Nisan’a ertelendi. Duruşma sonrası, adliye önünde Günaydın ile birlikte CHP Genel Başkan Yardımcısı Gül Çiftçi ve CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik açıklamalar yaptı. Çok sayıda CHP’li belediye başkanı ve partinin temsilcileri de etkinliğe katıldı. Gökhan Günaydın ilk olarak şu ifadeleri kullandı:

“Yıllardır bu dosya burada bekliyor”

“Bugün, Ekrem İmamoğlu davasını izlemek için geldik. Artık bu durum Türkiye için bir standart halini aldı. Her duruşmada, hakimler ve adalet sistemine olan inancımızı yitirmemek istiyoruz, ancak her seferinde bu umudumuzu boşa çıkaran olaylarla karşılaşıyoruz. Davanın dayanağı 2015 tarihli bir ihale; savcılığın zorunlu soruşturma izni vermemesi, bunun üzerine hazırlanan iddianamenin de yedi yıl sonra, 2022’de düzenlenmiş olması dikkat çekici.”

“Bugün 8. duruşmayı takip ettik. Bu duruşmalardaki bilirkişi raporları, kamu zararının olmadığını ve Ekrem İmamoğlu’nun süreçle herhangi bir ilgisi bulunmadığını gösteriyor. Aslında bu dava, 5. duruşma itibarıyla sona ermişti, fakat aynı savcı, 2 Ekim’de duruşmaya gelmediği için mütalaa veremedi.”

Duruşma, 20 Kasım’a ertelendi. O gün, aynı savcı yine bir rapor alarak duruşmaya katılmadı; yerine gelen savcı da yoktu ve mütalaa vermedi. 20 Kasım’dan 8 Ocak’a ertelenen duruşmada savcı, dosyanın birleştirilmesi gerektiğini savundu. Ancak dikkate alınması gereken, bu dosyanın yıllardır bu mahkemede durduğuydu.

“Bu bir hukuki skandaldır”

Öyle ki, aynı savcı daha önceki duruşmalarda dosyaların birleştirilmesini talep etmemişti. Şimdi ise üçüncü kez mütalaa vermeden duruşmayı erteleyerek iki dosyanın birleştirilmesini istiyor. Bu, hukuki bir skandaldır. 8 Ocak’taki duruşmanın ardından 11 Nisan’a ertelendiğini görüyoruz. Yani, Büyükçekmece Adliyesi’ndeki yoğunluk nedeniyle savcı, mütalaasını sunmak için kendisine yeterince zaman tanımıyor.”

Üç aydan uzun süre verilmesi, savcının duruşmayı ertelerken keyfiyetini ortaya koyuyor. Unutulmamalıdır ki dosyalar, karar verilene kadar hakimler ve savcılar tarafından takip edilir; karar verilince de o dosya, o mahkemenin savcısını ve hakimini sonsuza dek takip eder.”

“Yargı oyunlarıyla siyaseti dizayn etmeye çalışıyorsunuz”

Biz kimseye ayrıcalık talep etmiyoruz, yalnızca bu adaletsizliğin son bulmasını istiyoruz. Mütalaanızı verin ve kararınızı açıklayın diyoruz. Bir mahkeme savcısı mütalaa vermiyorken, hakim de savcıya yine ek süre veriyor. Bu durumlar adaletin normal işleyişi değildir.

Tarafımızca, Ekrem İmamoğlu’nun bu tür yargılamalarının siyasete alet edildiğini biliyoruz. Yine de biz, hukukun ve adaletin yanında olmayı sürdüreceğiz. Bu ülkeyi hukuksuzluğa teslim etmeyeceğiz ve adliye koridorlarında siyaseti dizayn etmeye çalışanları durduracağız.”

Ardından Gül Çiftçi, “16 milyon İstanbullunun gönlünde taht kuran Ekrem İmamoğlu, bu yargı tacizi ile indirilmeyecektir” diyerek sözlerine başladı:

“Bir tiyatro oyununu izliyoruz”

“Bugün burada bir tiyatro oyununu sekizinci perdesini izledik. Belki dokuzuncu veya onuncu perdesiyle yine burada olacağız. Baştan beri hukuki sürecin ilerlemesini bekliyorduk, fakat dosya aynı sudan sebeplerle duruşma ertelendi, hem de dört ay ileriye.”

Yargı, maalesef siyasetin bir aracı haline gelmiş görünüyor. Ancak bilinmeli ki, 16 milyon İstanbullunun gönlünde yatan isim olan Ekrem İmamoğlu, bu yargı tacizine boyun eğmeyecektir. Buradan, hakkını, hukuku teslim alarak beraat alacak olacağımızı da duyurmuş olalım.”

Özgür Çelik, “İlk seçimde İstanbul ve Türkiye halkı gereğini yapacak ve bu durumu bir demokrasi tepkisiyle karşılayacaktır” dedi:

“İstanbul’u kaybetme kabullenemeyenlerin tavrı”

“2015’te yapılan bir ihale ile ilgili dava, Ekrem İmamoğlu’nun 2019’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasıyla açıldı. Bu, İstanbul’u kaybetme kabullenemeyenlerin durumu.”

Günaydın’ın bahsettiği noktaya gelince, yargıyı araçsallaştırarak siyasi dizayn etmek için çalışmalarını sürdürüyorlar. Bu dava, bunun en bariz örneğidir; bir diğer örnek bir başka siyasi dava olan Ahmak Davası. İmamoğlu, bu iddialarla sürekli hedef alınmaya çalışılıyor.”

“Seçilmiş başkana darbe girişimi”

Ahmak Davası’nda kararın, 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde altı ay önce verilmesi de dikkat çekicidir. Benzer şekilde, buradaki davalar da her gün erteleniyor. Eğer erken seçim olursa, yine yargısal yollarla siyasi dizayn çabaları devam edecek.”

Seçilmiş bir belediye başkanına millet iradesine vurulan bir darbe var. Ekrem İmamoğlu’nun yanında durmaya devam edeceğiz. Ne onu size teslim ederiz, ne de millet iradesini teslim ederiz.”

Nasıl ki 2019’da, 2024’te İstanbul halkı bir demokrasi tokadı attıysa, ilk seçimde de İstanbul ve Türkiye halkı gereğini yapacaktır.” (ANKA)

“`