DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile parti milletvekilleri, Merkez Yürütme Kurulu üyeleri ve partinin kayyum atanan belediye eş başkanları Güvenpark’ta atanan kayyumları protesto etmek için açıklama yaptı. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, ”15 Şubat’ta Van’a kayyum atanmasını bu görüşmelere ve bu diyaloğa verilmiş bir cevap olarak da değerlendirmekteyiz” dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile birlikte parti milletvekilleri, Merkez Yürütme Kurulu üyeleri ve partinin kayyum atanan belediye eş başkanları Güvenpark’ta atanan kayyumları protesto etmek için açıklama yaptı. Hatimoğulları, 15 Şubat’ta Van Büyükşehir Belediyesine atanan kayyumun tarihine işaret ederek, “15 Şubat Sayın Abdullah Öcalan’ın uluslararası komployla Türkiye’ye getirildiği gündür ve 15 Şubat’a özellikle denk getirilmesinin bir anlamı var. Bugün Türkiye’de 1 Ekim’den bu yana devam eden çeşitli görüşmeler süreci var. 15 Şubat’ta Van’a kayyum atanmasını bu görüşmelere ve bu diyaloğa verilmiş bir cevap olarak da değerlendirmekteyiz” dedi.
”İktidar rövanşist bir yaklaşım içindedir” diyen Hatimoğulları, şunları kaydetti:
”Bu iktidarın bu rövanşist yaklaşımını bu kayyımcı anlayışını bu siyasi darbe anlayışını burada Ankara’nın göbeğinde bütün Türkiye duysun en sert şekilde kınıyoruz ve buna karşı mücadele etmeye hep beraber devam edeceğiz. Her ne kadar devletin içindeki ya da bu iktidarın içindeki kimi kesimler barışı provoke etmeye kalkışıyor olsa da kayyım atamalarıyla barış dinamitlenmeye çalışılsa da gözaltı ve tutuklamalarla barışa giden yol, diyalog süreci dinamitlenmeye, darbelenmeye çalışılsa da biz DEM Parti olarak yıllar yılıdır verdiğimiz barış mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğiz. Onların bütün bu provokatif yaklaşımlarına rağmen biz Türkiye’de onurlu bir barışın, demokratik bir zeminde inşası için mücadele etmeye, barış demeye, barış demeye, barış demeye hep beraber devam edeceğiz.”
Bakırhan: ”İktidarın masasında Kürt reddi var, Kürt asimilasyonu var”
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da eskiden çocukların ”evcilik” oynadığını hükümetin de ”seçimcilik” oynadığını belirterek, şunalrı söyledi:
”Sandığı koyuyor, Kürtler, Türkiye’deki emekçiler ve ezilenler iradesini seçiyor. Bir partinin göstermiş olduğu adaylara oy veriyor. Seçimcilik oynayan bu iktidar ‘hayır ben çıkmadığım için ben kazanmadığım için Amed halkı bana oy vermediği için ben bu sandık sonuçlarını tanımıyorum’ diyor. Şimdi böyle bir seçimcilik oynayan bu iktidara, bu iktidarın yönettiği ülkede demokrasi vardır diyebilir miyiz? Gerçek bir sandık sonucu tecelli ediyor diyebilir miyiz? Yenileceksin, Mardin halkı seni sandığa gömecek. Van halkı sana oy vermeyecek. Üç dönemdir atadığım kayyumlara halklar yok diyecek.
İktidarın masasında Kürt reddi var, Kürt asimilasyonu var, Kürt halkının iradesine kayyım atamak var. Biz masamızda günlerdir çözüm ve barış nasıl olur diye konuşurken iktidarın masasında Van kayyımı varmış. Şimdi Türkiye halklarına soruyorum. Kim çözümden yana, kim barıştan yana, kim bu anlayışıyla çözüm ve barışı sabote ediyor? Sizi seçilmişlerimizle birlikte bir kez daha samimiyete davet ediyoruz.”
Bucak: “Kayyuma ilişkin yasa teklifini gündemde tutun”
Açıklamanın ardından DEM Parti Eş Genel Başkanları’nın da aralarında bulunduğu heyet, açıklanının ardındanı sloganlar atarak TBMM’nin Dikmen kapısına yürüdü.
TBMM Dikmen kapısı önünde Diyarbakır Büyükşehir Eş Belediye Başkanı Sera Bucak, kayyum uygulamaların kaldırılmasını öngören yasa teklifini hatırlatarak, 10 siyasi partiye çağrıda bulundu. Bucak, şöyle konuştu:
“Bu teklifinizin takipçisi olun. Bunu gündemde tutun. Aksi takdirde ne yazık ki iktidarın kayyum politikaları devam etmektedir. Bakın daha yeni Van Belediye Eş Başkanlığımıza kayyum atandı ve günlerdir Van halkı ayakta direniyor. Kendi iradesine sahip çıkıyor. Bunun bir anlamı olmalı. Tam da Van halkının iradesi sizlerin vermiş olduğu önergeyle buluşmalı. O zaman Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilen partilerin yürütmüş olduğu siyasal çalışmanın bir anlamı açığa çıkar. Halkın sözü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ne zaman yerini bulursa ve kanunlaşırsa, o zaman Türkiye demokratik, özgür ve bağımsız bir ülke haline gelir. Bu sebeple buradan çağrımız şimdi belediye eş başkanları ve meclis üyeleri olarak DEM Parti genel başkanları, eş genel başkanları olarak hepimizin çağrısı Adalet Bakanı’na, İçişleri Bakanı’na kayyum düzeninden vazgeçmeleri yönündedir. Türkiye’nin refah, eşitlik, özgürlük, adalet ve barış özlemi duyduğu bugünlerde toplumların hepsinin sözünün bir olduğu bugünlerde İçişleri Bakanı’na, Adalet Bakanı’na, meclisin tamamına, tümüne büyük bir rol düşmektedir.” (ANKA)
More Stories
Alaşehir’de Öğretmene Saldırıya Kınama
Almanya’da “Daha Adil Bir Dünya Mümkün” paneli düzenlendi
ASKİ’den Bakanlığın kestiği cezaya açıklama: Kabul edilecek durum değil